25 Haz 2025 05:45

Trump'ın Ateşkesi: ABD ile İsrail’in girdiği stratejik çıkmaz 

Trump'ın Ateşkesi: ABD ile İsrail’in girdiği stratejik çıkmaz 

Gözlemcilere göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran-İsrail savaşında ateşkese varma telaşı, onun siyasi psikozundan ziyade ABD ile Siyonist rejimin girdiği stratejik çıkmazı ortaya sergiliyor. 

İran, bölgedeki en büyük ABD askeri üssü olan Katar'daki El Udeyd hava üssüne düzenlediği misilleme operasyonu ile Fordo, İsfahan ve Natanz'daki nükleer tesisleri hedef alan ABD’ye  kısa bir sürede yanıt vermiş oldu. Daha önce İran'daki nükleer faaliyetlerin durdurulması ve hatta ülkedeki sistemin devrilmesi gerektiğinden söz eden ABD Başkanı Donald Trump, hemen tonunu değiştirerek ateşkes ve bölgedeki gerginliğin sona erdirilmesinin gerekliliğinden söz etmeye başladı. Bu bağlamda, uluslararası çevrelerde alay konusu olan ani ve art arda yaptığı pozisyon değişiklikleriyle Trump, Tel Aviv ve Tahran'ın ateşkes isteğine atıfta bulunarak, ateşkesin Tel Aviv saatiyle 07. 00'de (Tahran saatiyle 07.30'da) sağlanacağını iddia etti.

Siyonist rejim ise bir başka yanlış hesaplamayla, ateşkesin son saatlerinde en fazla saldırıyı gerçekleştirerek savaşı kazanabileceğini düşündü.
Ateşkesin son saatlerindeki saldırıların ardından, İran Silahlı Kuvvetleri’nin Gerçek Vaat 3 Harekatı kapsamında verdiği yanıt, ateşkesin iki saat öncesinde başladı ve 6 dalga saldırıyla işgal altındaki toprakları hedef alındı. İsrail’de benzeri görülmemiş şok yaşandı.

İşgal altındaki topraklarda çıkmazın sinyalleri

Netanyahu, kabinesine ateşkes hakkında herhangi bir açıklama yapmayı yasaklamış olsa da Siyonist rejimdeki birçok eski üst düzey isim ve uluslararası gözlemciler, savaşın sonunu Netanyahu ve İsrail için “çok acı bir olay” ve “üzücü bir trajedi” olarak nitelendirdi.

Sağcı muhalefet partisi İsrail Evimiz'i kuran Lieberman, Netanyahu döneminin ateşkes kararını eleştirdi. Lieberman, İran tamamen teslim olmadan onunla ateşkes yapmanın bir hata olduğu uyarısında bulundu.

Lieberman, “Somut bir anlaşma olmadan ateşkes bizi önümüzdeki iki veya üç yıl içinde çok daha kötü koşullar altında başka bir savaşa götürecektir.” dedi.

Lieberman, İran'ın uranyum zenginleştirmeyi ve kendisi için füze üretmeyi bırakmak istemediğini de sözlerine ekledi.
İsrail rejiminin Kanal 12 televizyonu ise İsrail'de yapılan tahminlerin İran'ın uzun menzilli ve tehlikeli silahlarını henüz kullanmadığını gösterdiğini bildirdi.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise, bu sabahın Siyonistler için acı olduğunu itiraf etti.

Rejim parlamentosu üyesi Amit Halevi, “İran, hâlâ ayakta ve birçok füzesi var. Onlar bizi hedef alabilir” diye konuştu.

Siyonist gazete Maariv’in itirafına göre, İran savaştan eskisinden daha güçlü çıktı.

ABD ve İsrail’in ateşkes için acele etmesinin nedenleri

İran ve İsrail arasındaki savaş Siyonistlerin planladığı gibi olmadı. Tel Aviv, ilk askeri saldırıyla İran'daki durumu çökerteceğini ve birkaç gün içinde sistemin çöküşe uğrayacağını düşünmüştü; Ancak tam tersi oldu ve İran, 24 saatten kısa bir süre içinde İsrail’e karşı misilleme operasyonu başlattdı.

Siyonist rejimin İran'ın çeşitli bölgelerine yönelik acımasız saldırılarının ardından İran halkı arasında dayanışma arttı. Tahran ve İran'ın diğer şehirlerinde günlük yaşamın devam etmesi, Siyonist analistlerin doğru bir şekilde değerlendiremediği bir konuydu. Raporlar, İran toplumunun yüksek dayanıklılığını ve ekonomik durum ile piyasada bir bozulma olmadığını gösteriyordu.

Öte yandan, Amerikan ve Siyonist çevrelerin itiraf ettiği gibi İran'ın füze silahlarının kapasitesi, ABD ve Siyonist rejimin hayal ettiğinden çok daha yüksekti ve çok katmanlı Amerikan ve İsrail hava hava savunma sistemleri İran füzelerini engellemede sınıfta kaldı.
Siyonistlerin bir diğer endişesi ise İran füzelerinin büyük hacmi ve sayısıydı. Bu, savaşın uzamasının İran askeri yapısı için bir sorun teşkil etmeyeceğini gösteriyordu. Ancak ABD basını, İsrail savunma sistemlerinde mühimmat kalmadığını yazıyordu.

Savaşın başlangıcından bu yana son birkaç günde demir kubbeyi aşan İran füzelerinin hedefe isabet etmesi durumu Siyonistler için daha da karmaşık hale getirdi; Öyle ki, işgal altındaki topraklarda Gerçek Vaat 3 operasyonunun verdiği can kayıpları ve yıkımlarıyla ilgili haberlerin yayınlanmasını engellemek için bu rejimin varoluş tarihinde görülmemiş bir askeri sansür uygulandı.

Tüm bunlar, İran'ın yıpratma savaşına tamamen hazır olduğunu gösteriyor, ancak Amerikan medyasındaki haberler, savaşın uzaması halinde Siyonist toplumun ve rejim liderlerinin dayanıklılığı konusunda ciddi şüpheler uyandırdı.

Bu gelişmeler Netanyahu'yu çıkmaza soktu, bu çıkmazdan kurtulmanın tek yolu ABD'nin doğrudan savaşa girmesiydi. Ancak son birkaç ayda yaşanan gelişmeler, özellikle ABD'nin Yemen savaşından ani ve tek taraflı çekilmesi, ABD'nin bölgedeki askeri personelinin hayatlarını tehdit eden bir savaşa dahil olmak istemediğini gösteriyor.

ABD’lilerin İran'ın nükleer tesislerine saldırı, Siyonist rejimin devam eden saldırganlığı ve uranyum zenginleştirmenin durdurulması baskısıyla İran’ın teslim olup müzakerelere devam etmeyi kabul edeceğini düşünmeleri büyük hataydı. Bu nedenle İran'ın Katar'daki Amerikan askeri üssüne füze saldırısından hemen sonra Trump tonunu değiştirdi ve savaşta derhal ateşkes yapılması konusunu gündeme getirdi.

Savaşın sonunu İran belirleyecek

İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamanei’nin söylediği gibi, Siyonist rejimin vahşi saldırganlığı Siyonistlerin bir "hatasıyla" başladı, ancak bu savaşın sonu İran Silahlı Kuvvetleri tarafından belirlenecek. Şimdi, ABD ve Siyonist düşmanın yapacağı herhangi bir yeni stratejik hata, İran İslam Cumhuriyeti'nden ciddi bir tepkiyle karşılanacak ve bu savaşın devamının İran’dan çok Netanyahu ve Trump için tehlikeli ve acı verici olacağı kesindir

News ID 1928174

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha